24 Ekim 2011 Pazartesi

hayalperest..

Şaraptan bir yudum alırken bağı, etten bir parça kopardığımda neandertalleri, balık tutarken deniz altındaki milyonlarca balığı, eski korsanları, sakin sessiz balıkçı kasabalarını, elma yerken köyü, sabah kahvaltısında hababam sınıfı izlerken saflığı, iyiliği hayal etmeyi seviyorum.. bütün kötü şeylere rağmen zamanın ve doğanın varlığı beni rahatlatıyor..

12 Ekim 2011 Çarşamba

üslup

bazen bilginin sunuluş şeklinden ötürü bilgiden nefret edesim geliyor.. ama fark ediyorum ki ahmak olan bilgi değil insan..

6 Ekim 2011 Perşembe

beynim karıncalandı!!

nasıl yazsam onu da bilmiyorum aslında ama içimden geldiği gibi beynimden aktığı gibi sıralamaya çalışsam sanırım kendi dilim olur bu..
Neden diye sormadan duramadığım anlarda karıncalanıyor beynim..  sormasam belki de hayatım güzel olacak ama beyin işte kafa tasında durduğu gibi durmuyor..
binlerce soru var. birazda cevap elimde ama yetmiyor.. çünkü benim eşleştirdiklerim oturmuyor yerine üçgeni kareye sokmak gibi çocukken oynadığımız.. ama beynim üçgenden emin hatta iç açıları 180 biliyorum.. peki neden oturmuyor? işte sorun buradan başlıyor.. düşündüklerim hakkında arkasında durabilecek kadar kanıtım var fakat yerine oturmuyor hayatı izleyip "gördüğümde"!! sadece yönlendirme mağduru uyuşturulmuş beyinler mi var dışarıda ya da kendini farklı hisseden bir gruba dahil bir aptal mıyım, ya da hepimiz kendimizi farklı mı hissediyoruz? umarım cevapları burada yazarken bulma şansım olur.. detaylar daha sonra kızdıkça üzüldükçe sevindikçe kısaca "hissettikçe ve üstüne düşündükçe" gelir diye ümit ediyorum.. MERHABA!!!